17 Ekim 2016 Pazartesi

Siyah ve Beyaz

Siyah ve beyaz gibi, hızla kutuplaşmaya başladı insan. En ufak bir fikir çatışması dahi çığa sebep olan bir kar tanesi misali fitilledi ayrılığı!
Düşüncenin bireyselliğini yitirmesini bekledi insan, nesnel olsun istedi. Oysa nesnel olmasını istiyor olmak bile öznel bir düşünceydi.
Çözümsüz sandığı sorulara boğuldu insan. Oysa sorunun cevabı ortadaydı çoğu zaman.
Duygularım mı, mantığım mı diye düşündü insan. Oysa ikisini de rafa kaldırmalıydı var olduklarını unutmadan.
Denizi mi sevmeliyim, yeşili mi sorusuna çok zaman harcadı insan. Oysa bunlar birbirini tamamlardı farkına varmadan.
Sevmek gibi aziz bir şeyi maddesel olarak benimsedi insan, maddeyi sevmeyi seçti. Oysa sevmek için maddeden fazlası gerekirdi, bunu hiç bilemedi.
Tahammül edemedi insan, ya siyah ol istedi ya beyaz. Oysa rengini belli etmek insanın elinde olan bir şey değildi.
Meğer ne çok meraklıymış insan ayrılığa. Oysa olduğu gibi bir bütündür doğa!
İlla rengini seç derse insan, haddini aştığını umursamadan ve seçilesekse bi taraf, ya siyah ya beyazsa ve grisi yoksa bu işin, öyleyse
Bugün gökyüzü ne renkse, ben bugün o taraftayım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder